Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın yakın arkadaşı ve ülkemizin en büyük işadamlarından olan Cemalettin Sarar, son günlerde yine ülke gündemimizde. Ama gündemde olmasının nedeni diğer pekçok işadamı gibi eğlence alemleri, rüşvet verme, vergi kaçırma gibi nedenler değil, hepimize örnek olması gereken mütevazi yaşamı. Cemalettin Sarar, pek çoğumuzun hayal bile edemeyeceği olanaklara sahipken, herşeyi yapabilecek zamana ve imkana sahipken, iç dünyasıyla barışık, mükemmel denilebilecek gösterişten uzak, sade ve mütevazi bir yaşam sürmektedir. Hatta öyleki birçok vatandaşımız, namı bütün dünyaya yayılan bu değerli işadamımızın simasını bile bilmez, tanımazlar. Çünkü bu paragrafın başında da söylediğimiz gibi Cemalettin Sarar, gazete köşeleri ve televizyon programlarına çıkmayı pek sevmez ve isteği dışında da buralarda çıkacak bir duruma da (rüşvet, vergi kaçırma gibi) sebep vermez. Peki ama kimdir Cemalettin Sarar? İşte bu sorunun kısaca cevabı ve Cemalettin Sarar’ın herkese örnek olması gereken yaşamı;
Hayatı
Cemalettin Sarar, 19.04.1944 yılında Eskişehir’de doğmuştur. İlkokulu Eskişehir Fatih Sultan Mehmet, orta öğrenimini Eskişehir Ticaret Lisesinde tamamlamıştır.
Bayat pazarında 12 metrekarelik işyerlerinde dokuz yaşında başladığı iş ve ticaret hayatını başarıyla sürdürmektedir.
Bugün Sarar Şirketler Grubu bünyesinde yurt içinde Sarar Giyim Tekstil Sanayi ve Ticaret A.Ş., CCS Giyim Sanayi ve Ticaret A.Ş., Sarar Büyük Mağazacılık Ticaret A.Ş., Sarar Otomotiv Sanayi ve Ticaret A.Ş., Otosar Otomotiv Sanayi ve Ticaret A.Ş., Sarar Bilişim İletişim ve İşletim Sistemleri A.Ş., Sarar Sigorta Aracılık Hizmetleri A.Ş. ile yurt dışında Sarar Europe GmbH, Sarar USA Inc., Sarar Gusto International Fashion Ltd. ve Sarar Şangay şirketleri faaliyetlerini devam ettirmektedir. Grupta toplam 5000 ‘i aşkın personel çalışmaktadır. Grup ve gruba bağlı tüm şirket ve işletmelerin Yönetim Kurulu Başkanıdır.
Daha önceki yıllarda babası Abdurrahman Sarar ile annesi Semiha Fadime Sarar’ın adlarını taşıyan iki liseyi de Eskişehir’e bağışlamışlardır. Aynı zamanda Eskişehir Ticaret Odası Başkanlığını da yürüten Cemalettin Sarar T.O.B.B. Koordinasyon Kurulu üyeliği, İhracatçı Birlikleri İcra Kurulu üyelikleri gibi önemli görevleri de üstlenmiştir.
Örnek Yaşamı
Eskişehir’de 14 yıllık otomobile binen, fabrikasının bahçesindeki evde yaşayan, kendi giyeceği takım elbiseleri parça kumaşlardan diktiren Sarar Şirketler Grubu Başkanı Cemalettin Sarar’ın mütevazi yaşam tarzı şaşırtıyor.
Eskişehir’de faaliyet gösteren fabrikaları ile dünya genelindeki mağazalarında 5 bine yakın işçisi bulunan Sarar, AA muhabirine, Türkiye’nin önde gelen iş adamlarından birisi olmasına rağmen lüks yaşamı sevmediğini belirterek, zaman zaman yakın çevresi tarafından eleştirilse de mütevazi bir hayat yaşamayı tercih ettiğini kaydetti.
Sıfırdan bugünlere geldiklerini, dünya markası olma yolunda emin adımlarla ilerlediklerini ifade eden Sarar, şöyle konuştu:
”Lüks yaşama her zaman karşı oldum. Dün de karşıydım bugün de. Bir lirayı bile harcarken 50 kere düşünürüm. İsrafı sevmem, hava atmayı hiç sevmem. Yeni otomobile binmiyorum. 1996 model iki arabam var. Biri 400 bin, diğeri 180 bin kilometrede. Şoför çalıştırmam, arabalarımı kendim kullanırım. Yurt dışına gideceğim zaman İstanbul’a mal götüren kamyon, minibüs ne bulursam atlar giderim. Şoför mahallinde arkadaşça, ağabey kardeş anlata anlata gideriz. Yolda birer çorba, çay içeriz. Sabah aracın şoförü beni havalimanına bırakır, uçağa binerim. Uçakta da ekonomi sınıfında seyahat ediyorum. Business yok. Business ile uçmamıza gerek yok. Ben de gurur, kibir yok.”
”60-80 AVROLUK OTELLERDE KALIRIM’
Sarar, halkın ve çalışanlarının arasında mütevazi bir hayat yaşadığı belirterek, yemeğini de çoğu zaman fabrikadaki işçi yemekhanesinde çalışanlarıyla birlikte yediğini bildirdi.
Cemalettin Sarar, şöyle devam etti:
”Yurtdışına gittiğim zaman da lüks otelde kalmam. 60-80 Avroluk otellerde kalırım. Malikanede, şato gibi evlerde, suit dairelerde değil, fabrikamın bahçesindeki evde yaşıyorum. Ziyaretime gelenler şaşırıyor. Çok mutluyum, hayatımdan memnunum. Ceket, gömlek üretiyoruz diye ceketi, gömleği eskimeden atacak değiliz. Yıllardır kullandığım kravatlarım var. Kilo aldığım zaman yeni takım almam, dar gelen takımı bedenime göre ayarlatırım. Ara sıra yeni takım elbise de alıyorum. Ama nasıl? Parçalardan kendime takım elbise diktiriyorum.
Atalarımız, büyüklerimiz (adam akıllı düşün, ondan sonra harca, harcanacak yerde harca, harcanmayacak yerde harcama) diye nasihat ederdi. O nasihate uygun yaşıyoruz. Bu cimrilik değil. Kimse bana (cimri patron) demesin. Yediğime, içtiğime dikkat ederim. Misafirim geldiğinde de en lüks yere götürürüm. Söz konusu kendim olunca mütevaziyim.”